Güncel
BaÄŸdatÂ’a 'gerginliÄŸi giderme' ziyareti
Başbakan Binali Yıldırım, Irak’la uzun süren gerginlik döneminin ardından Bağdat’a gidiyor. İki yıl sonra ilk kez bir Türk Başbakan’ın Irak’ın başkentine yaptığı ziyaret, Suriye konusunda İran’la daha yakın işbirliğine gidildiği bir döneme denk geliyor.
BaÅŸbakanlık’ın daha önce 5 Ocak’ta yapılacağını duyurduÄŸunu ziyaret, Iraklı yetkililerin hazırlık süreci ve güvenlik önlemlerinin sıkılığı nedeniyle gecikmeli olarak gerçekleÅŸiyor. Haftasonu yapacağı ziyaret kapsamında önce BaÄŸdat’a ardından Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) baÅŸkenti Erbil’e gidecek olan Yıldırım’ın gündeminde Musul operasyonu, BaÅŸika’daki Türk askerleri, Irak’taki PKK varlığı ve Åžii milisler var.
Tahran’ın etkisi altındaki Irak hükümetiyle Ankara arasındaki iliÅŸkiler, son bir yıldır bir hayli gergindi. Ancak, Suriye politikası temel konularda taban tabana zıt olan Tahran ve Ankara, Moskova’yla da birlikte üçlü iÅŸbirliÄŸine gitti. Tüm Suriye’de ateÅŸkes ilan edildi ve üç ülkenin dışiÅŸleri bakanlarının Astana’da bir araya gelerek Suriye’de çözümü konuÅŸması kararlaÅŸtırıldı.
Suriye üzerinden Tahran'la iÅŸbirliÄŸinin artmasının ardından, Irak BaÅŸbakanı Ä°badi ve CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 30 Aralık’ta telefonla görüştü. Ekim ayında birbirlerini çok sert sözlerle eleÅŸtiren iki lider, bu konuÅŸmada "doÄŸrudan diyaloÄŸun güçlendirilmesi" gerektiÄŸini vurguladı. Ardından BaÅŸbakan Yıldırım’ın BaÄŸdat’a gideceÄŸi duyuruldu.
AÄŸustos ayında Ä°ran DışiÅŸleri Bakanı Zarif’in Ankara ziyaretinin ardından Irak’la iliÅŸkilerin düzeldiÄŸi bir dönemde Al Jazeera’ye konuÅŸan Irak’ın Ankara Büyükelçisi El Alawi, "Ä°ran DışiÅŸleri Bakanı’nın Türkiye’ye geliÅŸini biz olumlu bir geliÅŸme olarak izledik. Çünkü bu, bizi çözüme götürebilir" ifadelerini kullanmıştı.
İbadi döneminde gergin ilişkiler
AÄŸustos 2014’te görevi bırakan Maliki döneminde, Türkiye-Irak iliÅŸkileri en kötü dönemlerinden birini yaşıyordu. Ankara, Ä°ran’ın doÄŸrudan etkisi altında olan Åžii BaÅŸbakan Maliki’yi ordu ve yargıda Åžiilere ayrıcalık yapmakla eleÅŸtiriyordu. Ayrıca, BaÄŸdat ile Erbil arasında yaÅŸanan petrol krizinde de Erbil’den yana tavır almıştı.
IŞİD’in Musul’u ele geçirmesi ve Maliki’nin görevi bırakmasının ardından Ä°badi BaÅŸbakanlık koltuÄŸuna oturunca, iliÅŸkilerde yeni bir sayfa açılacağı umudu doÄŸdu. Dönemin BaÅŸbakanı Ahmet DavutoÄŸlu, Kasım 2014’te BaÄŸdat’ı ve ertesi gün Erbil’i ziyaret etti. Bundan bir ay sonra da Irak’ın yeni BaÅŸbakanı Ä°badi, beraberinde bakanlarla birlikte Ankara’ya geldi.
Fakat, Irak’ın yeni hükümeti de Ä°ran’ın etkisindeydi. Ãœlkede Åžii milis gruplar olan HaÅŸdi Şâbi hâlâ aktifti ve Sünni nüfusa yönelik baskı devam ediyordu.
İki ülke arasındaki yapısal sorunlar henüz çözülememişti ancak ticari işbirliğini artırmak amacıyla ziyaretler ve görüşmeler sürüyordu. Musul operasyonu hazırlıklarının yoğunlaştığı 2015 sonunda ise bu yapısal sorunlar, Başika krizi üzerinden patlak verdi.
Başika krizine çözüm aranıyor
BaÅŸika’da 2015 başından bu yana varlığını sürdüren askeri eÄŸitim kampında, Türk askeri PeÅŸmerge ve Sünni Arap olan yerel birliklere eÄŸitim veriyor. Kampta Aralık 2015’te yaÅŸanan nöbet deÄŸiÅŸimi ve asker takviyesi sırasında kriz patlak vermiÅŸti. BaÄŸdat, Tahran’ın da desteÄŸiyle kamptan Türk askerinin çekilmesini isterken ve Ankara’yı, “Irak’ın toprak bütünlüğünü tehdit etmekle” eleÅŸtirirken, Ankara, sınırındaki tehdide karşı sahada var olmaya devam edeceÄŸini açıkladı.
Ankara’nın BaÅŸika’da kalmakta ısrar etmesinin temelinde yatan iki sebep var: Åžii milislerin Musul merkeze girmemesi ve Sincar’daki PKK varlığının büyümesi endiÅŸesi.
Kriz, ilk aÅŸamada kamptaki Türk birliklerinin sayısının azaltılmasıyla aşılmış görünse de, zaman zaman yapılan sert açıklamalarla yeniden gündeme taşındı. Son olarak Ekim 2016’da yeniden patlak verdi. 1 Ekim’de toplanan TBMM, Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda hükümete verilen yetkiyi 2017’ye kadar uzattı. Bu karar BaÄŸdat'ta, BaÅŸika’daki TSK’nın varlığına karşı çıkan Ä°ran destekli milletvekillerini harekete geçirdi. Irak parlamentosu, 5 Ekim’de Türk askerinin ülkedeki varlığını sonlandırmasını, BaÅŸika kampını boÅŸaltmasını istedi. Bu bildiriden sonra iliÅŸkiler yine gerildi. Gerilimi, CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan'ın, Irak BaÅŸbakanı Haydar Ä°badi'ye yönelik, "Sen benim muhatabım deÄŸilsin, seviyemde deÄŸilsin, kalitemde deÄŸilsin. Irak’ın BaÅŸbakanı, istediÄŸin kadar bağır, çağır. Biz bildiÄŸimizi okuyacağız. Önce haddini bil" ÅŸeklindeki sert açıklaması takip etti.
17 Ekim’de Musul operasyonu baÅŸlamadan önce ABD devreye girdi ve iki ülkenin iÅŸbirliÄŸi yapması, kampın koalisyonun kontrolüne bırakılması önerisinde bulundu.
Bu sırada Türk askerinin BaÅŸika’da eÄŸittiÄŸi yerel Sünni Araplardan oluÅŸan HaÅŸdi Vatani birliklerinin de Irak Ordusu’yla birlikte Musul operasyonuna katılacağı ve Musul’a Åžii milislerin girmeyeceÄŸi açıklandı.
Ardından, 18 Ekim’de Türkiye’den DışiÅŸleri Bakanlık MüsteÅŸarı Ãœmit Yalçın liderliÄŸinde bir heyet BaÄŸdat’a gitti. Musul operasyonu bir gün önce baÅŸlamıştı. BaÄŸdat’ta yapılan görüşmeleri takip eden kaynakların Al Jazeera’ye verdiÄŸi bilgilere göre, Ankara’dan giden heyet Iraklı yetkililere Musul’la ilgili hassasiyetlerini (Åžii milislerin Musul merkeze girmemesi, Telâfer’deki Sünni Türkmenlere yönelik katliamı korkusu ve Sincar’daki PKK varlığının büyümesi) anlattı.
Bu üç konuda Iraklı yetkililer Türk heyete güvence verdi. Telâfer ve Musul’a Åžii milislerin giriÅŸine engel olunacağını söyledi. Sincar’da konuÅŸlanan PKK unsurlarının bölgenin dışında baÅŸka bir yeri ele geçirmemesi, IŞİD’le mücadele sonrası Irak’taki PKK varlığına yönelik ortak hareket edilmesi konusunda fikir birliÄŸine de varıldı.
Ancak BaÅŸika Kampı’yla ilgili bir çözüm bulunmadı. Iraklı yetkililer kampın idaresinin koalisyona deÄŸil, Irak Ordusu’na bırakılmasını talep etti. Ankara henüz bu talebe yanıt vermedi.
Son olarak, 10 Kasım’da Irak’ın Ankara’daki Büyükelçisi El Alawi, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ı ziyaret etti. Bu ziyarette de Irak’taki PKK varlığı ve BaÅŸika kampı konuÅŸuldu. Büyükelçi, Türkiye’nin hassasiyetlerini anladıklarını bir kez daha dile getirirken Işık da, “Irak’ta yeniden güvenlik ve istikrâr saÄŸlandığında, BaÅŸika’daki Türk mevcudiyetine ihtiyaç kalmayacağını” söyledi.
Irak’la ikili iliÅŸkilerin geliÅŸtirilmesi hedefiyle BaÄŸdat’a gidecek olan BaÅŸbakanYıldırım ve beraberindeki heyet, BaÅŸika konusunda bir uzlaÅŸmaya varılması halinde bunun kağıda dökülmesi için çalışacak. Al Jazeera'ye konuÅŸan diplomatik kaynaklara göre hedef, yeni bir anlaÅŸmazlığa meydan verimemek.
HaÅŸdi Şâbi Telâfer’e ilerliyor
Ankara’nın Åžii milislerle ilgili hassasiyeti sadece Musul kent merkezini deÄŸil, en büyük Türkmen ilçesi olan Telâfer’i de kapsıyor.
Sünni nüfus ağırlıklı Musul, ülkedeki Sünnilerin son büyük yerleÅŸim merkezi. Åžii Ä°ran etkisindeki BaÄŸdat hükümeti ve Åžii ağırlıklı Irak ordusunun gücü sınırlı. Bu nedenle, Irak’ın neredeyse tamamında Tahran tarafından eÄŸitilen Åžii milisler aktif.
Tahran’ın kontrolündeki HaÅŸdi Şâbi isimli bu Åžii milislerin ele geçirdiÄŸi bölgelerde Sünnilere yönelik katliamlar yaÅŸandı. Sünniler çoÄŸunlukla göçe zorlandı.
Ãœlkenin Sünni yoÄŸunluklu ÅŸehir ve ilçelerindeki nüfus yapısı deÄŸiÅŸti. Bu sebeple, Musul halkı, operasyon sonrası bölgeye Åžii milislerin gelmesinden, nüfus deÄŸiÅŸimi yaÅŸanmasından, yani Sünnilerin elindeki son bölgeyi kaybetmekten korkuyor ve bunların gerçekleÅŸmeyeceÄŸinden emin olmak istiyor. Ankara da Musulluların bu endiÅŸelerini haklı görüyor. BaÅŸika’da varlığını sürdürmekte, bu sebeple ısrarcı.
Musul’a baÄŸlı Türkmen ilçesi Telâfer’e de IŞİD 2014 yazında girdikten sonra ilçedeki Åžii Türkmenler, Åžii Arapların çoÄŸunlukla yaÅŸadığı güney bölgelere kaçmıştı. Kentte kalan Sünni Türkmenler ise, ÅŸimdi HaÅŸdi Şâbi birlikleri Telâfer’e girerse, bu milislerin intikam alacaklarından endiÅŸe ediyor.
BaÄŸdat’tan verilen sözlere raÄŸmen, HaÅŸdi Şâbi milisleri Telâfer’e doÄŸru ilerleyiÅŸini sürdürdü ve ilçeyi batıdan kuÅŸatma altına aldı. HaÅŸdi Şâbi milisleri, Kasım ayı sonunda Irak Parlamentosu’ndan geçen bir yasayla resmi kolluk kuvveti statüsü de kazandı. Åžii din adamı Sistani’nin çaÄŸrısıyla oluÅŸturulan bu milis gruplar artık Irak ordusu ve polis gücüyle eÅŸit haklara sahip.
PKK’nın daha fazla alanda hakimiyet kurması endiÅŸesi
Åžengal’in bir bölgesinde aktif olan PKK’ya karşı ortak mücadele, daha önce defalarca olduÄŸu bir kez daha BaÄŸdat’ta görüşülecek. Ancak, bu konu asıl olarak Erbil’de masaya yatırılacak.
23 Kasım’da IKBY BaÅŸbakanı Neçirvan Barzani Ankara’ya gelmiÅŸ, BaÅŸbakan Yıldırım’la yaptığı yaklaşık bir saat süren görüşmeden, “DAEÅž ve PKK baÅŸta olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı ortak mücadele” vurgusu çıkmıştı.
Ankara ziyaretinden yaklaşık bir ay sonra Neçirvan Barzani, bölgedeki PKK varlığına karşı daha sert bir dil kullanarak “Gerekirse güç kullanmak zorunda kalırız” dedi. Al Monitor’a verdiÄŸi röportajda, PKK’nın bölgeden çıkması gerektiÄŸi görüşünü tekrarlayan Barzani, BaÄŸdat hükümetini de bu konuda ciddi bir adım atmamakla eleÅŸtirdi.
Barzani’nin bu sözlerinin ardından BaÅŸbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Åžengal'de yeni bir Kandil oluÅŸumuna asla müsaade etmeyiz. Sayın Barzani'nin baÅŸarılı bir netice alması en büyük dileÄŸimiz, ama olmadığı takdirde bunun gereÄŸini Türkiye, TSK marifetiyle yerine getirecektir" açıklaması yaptı.
Yıldırım, BaÄŸdat’ta hem PKK, hem HaÅŸdi Şâbi’yle ilgili bu kaygıların ortadan kaldırılması için daha somut bir zemin arayacak.
Kaynak: Al Jazeera
Henüz yorum yapılmamış.